benim kahverengi kocaman bir kupam var. çay içerim ben onunla, yedek deposu da içinde gibi sağolsun.
işte onun arkasını da çevirsen düz de tutsan derin bir kuyu gibi yansır.
hani ananem de bizde ya bu ara.. o kupanın tersini göre göre farketmeyip su koydu içine. koyamadı aslında tabiki, sular yerde, dolabın kapağında yer edindiler şimdi.
'kübra bir temizle' dedi. torun olmak böyle birşey. kendi kupamla avlandım, gafil. hey gidi okul hey.. özledim seni.