10 Mart 2011 Perşembe

Bir yağmur bekliyorum, kuruyanı ıslatsın
Bir yağmur bekliyorum, tohumlara can katsın
Bir yağmur bekliyorum, silsin kirlerimizi
Bir yağmur bekliyorum, bizi bize anlatsın.

                              Abdurrahim Karakoç






Dedik dedik..toprak suya doysun dedik, bir Ankara'lı kurak ve sıcak yaz günleri gelirken daha başka ne ister ki..


Ve o arada duydu Tanrı bizi ve gönderdi bir şeyler..çok şeyler aslında..
Ne şeyler mi onlar? mesela Ankara trafiğini felç edicek, insanları dışarda mahsur bırakacak karlar :)


Hey gidi..ne gündü ama: mahsur kaldık dışarda..
Otobüs bulamadık
Bulduğumuz her hangi bir otobüse bir yerlere varmak adına bindik
Bindiğimiz otobüs yolcularıyla 'kanka' olduk
Çünkü onlarla aç, susuz saatler geçirdik..
Geçirmeye mahkumduk :)


Ve çıktı belediye başkanımız dedi ki:

'Döktüm tuzu, inanmıyorsanız yalayın'

Sayın başkan! Sen bok yaşa.